22 Aralık 2006

Mantarlı Kuzu




Malzemeler: (2-3 kişilik)
250 gram kuzu eti
10 adet mantar
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 soğan
4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 havuç
1 patates
1 çay bardağı su
Tuz, karabiber, kırmızı biber

Yapılışı:
1) Kuzu etini küp küp doğradım.
2) Zeytinyağında etler suyunu salıp çekinceye kadar kavurdum.
3) Sonra üzerine yemeklik doğradığım soğan ve sarımsağı koyup karıştırarak kavurmaya devam ettim. Salçayı ekledim.
4) Halka halka doğradığım havucu, dörde böldüğüm mantarları, küp küp doğradığım patatesi, tuzu, baharatları ve sıcak suyu ekleyip, kısık ateşte arada bir suyunu kontrol ederek etler yumuşayana dek pişirdim.
5) Afiyetle yedik.

18 Aralık 2006

Karışık Meyve Kompostosu




Katkı maddesiz karışık meyve suyu içebilmek için, dolapta elime geçen tüm meyveleri kullanarak gayet sağlıklı, bol vitaminli karışık bir meyve kompostosu yaptım :)

Malzemeler:
2 elma
2 kivi
1 armut
1 muz
1 havuç
1 portakal
1 greyfurt
1 limon
1,5 litre su
1 su bardağı toz şeker

Yapılışı:
1) Elma, kivi, armut ve muzun kabuklarını soyup minik minik doğradım. Havuçu da rendeleyip suyun içinde 10-15 dakika kaynattım.
2) Şekeri ekledim.
3) Altını kapatıp blanderdan geçirdim.
4) Soğuduktan sonra sıktığım portakal, greyfurt ve limon suyunu ekleyip karıştırdım.
5)
Buzdolabında 1 saat beklettikten sonra içime hazırdı.
6) Afiyet olsun.

12 Aralık 2006

Damla Sakızlı Muhallebi




Tarif Elif Korkmazel’e ait. Kendisi süslemek için ahududu reçeli ve taze nane yaprağı kullandı. Ben sadece tarçın kullandım. Damla sakızını havanda dövmeden önce buzdolabında bekletmek büyük kolaylık sağlıyor.

Malzemeler:
1 kg süt
5 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı tereyağı
1 su bardağı şeker
1 adet damla sakızı
1 paket vanilya
Tarçın

Yapılışı:
1) Tereyağını erittikten sonra unu koydum. Un kokusu çıkana kadar sürekli karıştırdım.(Unu fazla kavurmayın!)
2) Soğuk sütü azar azar ilave ettim. Bu arada sürekli karıştırmak gerekiyor. Bu aşamada oluşan topaklanmayı blander sayesinde giderdim.
3) Kaynamaya yakın şekeri ekledim.
4) Altını kapatır kapatmaz vanilyayı ve dövülmüş damla sakızını ekledim.
5) Sıcakken küçük kaselere boşaltıp, soğuduktan sonra tarçınla süsledim.
6) Afiyetle yedik.

08 Aralık 2006

Tam Otuz Yıl



Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...


NFK


Bugün benim doğum günüm. Bundan sonra doğum günü kavramını yaşamımdan çıkartmaya karar verdim. Zamanı durdurmama imkan yok. Ama bu kavramı beynimden sildiğimde bundan sonraki senelerde(Allah ömür verirse) yaşın kaç diye soranlara hep "otuz" diyebilirim. Evet evet sevdim ben bu yaşı. Bundan sonra hep otuz yaşında olmak fikri, hiç de fena bir fikir değil :)

06 Aralık 2006

Portakallı Pelte





Herhalde en kısa sürede yaptığım tatlı bu :) Eğer şekerli seviyorsanız şeker miktarını biraz daha artırabilirsiniz.

Malzemeler:
1,5 su bardağı portakal suyu
2 su bardağı su
2 yemek kaşığı mısır nişastası (tepeleme)
½ su bardağı şeker

Yapılışı:
1) Portakal suyunu 1,5 su bardağı su ile birlikte kaynattım.
2) Kaynayınca şekeri ekledim.
3) Bir kasede yarım su bardağı suda erittiğim mısır nişastasını tencereye yavaş yavaş karıştırarak ilave ettim.
4) Bir taşım kaynadıktan sonra küçük kaselere sıcakken boşalttım.
5) Soğuduktan sonra afiyetle yedik.

02 Aralık 2006

Tarhana Çorbası




Tarhana çorbasını bu sefer aşağıda yazdığım şekilde denedim. Domates ve köri çorbanın lezzetini artırdı. Ayrıca köri çorbanın rengini de güzelleştirdi. Asıl tarifte köri yok. Karabiber ve nane var. Bir de et suyu olmadığında normal su kullandım. Tarif Güzin Osmancık’a ait.

Malzemeler:
1 su bardağı tarhana
3 kaşık tereyağı
2 adet domates
6 bardak su
Köri
Tuz

Yapılışı:
1)
Tereyağını bir tencerede erittim.
2) Rendelediğim domatesleri yağda öldürdüm.
3) 5 su bardağı suyu ilave edip kaynattım.
4) Ayrı bir kapta 1 su bardağı suda erittiğim tarhanayı kaynamakta olan tencereye ilave edip topaklanmaması için karıştırdım.
5) Tuz ve köriyi ekledim.
6) Yeterince koyulaşınca ateşten alıp blanderdan geçirdim. (Eğer siz tarhanayı iyi erittiyseniz ve topaklanma oluşmamışsa bu son işleme gerek yok.)
7) Afiyetle yedik.



Tarhana Çorbasının Hikayesi:

Devrin sultanı, Ramazan ayında, bir gün tebdil-i kıyafetle şehri dolaşmaya çıkar. Yanında baş veziri vardır. Sultan; Paşa, akşam ezanı kimin kapısının önünde okunursa o evde iftar edelim, der. İftar vakti yaklaşmıştır. Ara sokaklara girerler. Her evin kapısının önünde bir kişi beklemektedir. Bir misafir bulup evlerine iftar için çağıracaklar. Başkalarına iftar ettirmenin zevkine tadacaklar ve sevabını alacaklar.Sultan ve veziri kendilerini tanıtmadan, herkese selam vererek giderler. İftar topu atılıp akşam ezanı okunmaya başladığında, fakir ama gönlü zengin bir Müslümanın evinin önündedirler. Zaten ev sahibi de iftara birilerini çağırabilmek için orada beklemektedir. Sofra hazırlanmış. Sıcacık taze ekmek, tuz ve mis gibi tüten bir çorba vardır. Tuzla iftarlarını açarlar, ekmek ve çorba ile karınlarını doyururlar. Çorba, sultanın çok hoşuna gitmiştir. Ev sahibine; “Bu çorba çok hoşuma gitti. Ne çorbasıdır bu?” diye sorar. Çok zeki ve ferasetli olan ev sahibi; “Darhane çorbasıdır, sultanım” diye cevap verir.Darhane, Anadolu insanının dilinde “tarhana” olarak yerini alır. Bazı yerlerde ise daha da kısaltılarak “tarana” olarak kullanılır.